Site icon Sapiens Medya

Bursa: Bir Dönem Osmanlı’nın Başkenti ve Kültür Merkezi Bir Şehir

Bursa: Osmanlı İmparatorluğu'nun İlk Başkenti ve Kültürel Merkezi - Kapak Görseli

Osmanlı İmparatorluğu, ya da resmi olarak bilinen adıyla “Devlet-i Aliyye”, Orta Çağ’dan Yakın Çağ’a kadar varlığını devam ettirerek tarihteki güçlü ve uzun ömürlü hanedanlardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Devlet-i Aliyye’nin net olarak sınırları çizilememekle beraber; Orta Avrupa’nın bir bölümü ile Balkanlar’ın tamamı, Kuzey Afrika’nın bir bölümü, Hicaz, Mezopotamya, Kafkasya’nın bir bölümü ve Anadolu üzerinde egemenlik kurmuştur. Osmanlı sadece askeri değil, aynı zamanda sanat, bilim ve kültür alanlarına da önemli katkılar sağlamıştır. Bu yazıda; Osmanlı Bursa’sının özellikleri, yerleşme kültüründen mimari anlayışına kadar farklı açılardan incelenerek Osmanlı Devleti’nin Bursa şehri üzerindeki uygulamaları ele alınacaktır.

Daha fazla benzer yazı için Tarih kategorimize göz atabilirsiniz.

Osmanlı Devleti’nin Genel Durumu

Tarihte Osmanlı Devleti denildiğinde akıllara pek çok vaka gelmektedir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi’nin hükümdarlığının başladığı 1299 yılından, devletin 1 Kasım 1922’de sona ermesine kadar uzanan tafsilatlı bir tarih dönemi söz konusudur. Bu uzun dönemde Osmanlı Devleti, dünya tarihinde vuku bulan pek çok vakanın içerinde yerini almıştır. Özellikle 1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki topraklarının büyük ölçüde azalmasına yol açmıştır. Bu antlaşma sonucunda Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Macaristan’daki egemenliğini kaybetmiş; Avrupa’daki toprakları büyük ölçüde sınırlanmıştır. Ancak Osmanlı Devleti’nin tarihindeki en parlak dönemlerden biri, 1520-1566 yılları arasında hüküm süren Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’dir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, Viyana’dan başlayarak Orta Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hakim olmuştur. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nin Doğu’daki toprakları da oldukça genişlemiş, Yemen’e kadar uzanan bir egemenlik alanı oluşturulmuştur.

Ancak 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu; iç isyanlar, dış saldırılar ve ekonomik sıkıntılarla mücadele etmiştir. Bu dönemde Avrupa’daki güç dengeleri değişmiş ve Osmanlılar topraklarında kayıplar yaşamaya başlayarak devletin dağılma süreci tetiklenmiştir. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti, I. Cihan Harbi’ne katılarak yenilgiye uğramıştır.

Süreçler siyasi arenada böyle cereyan ederken arka planda yaşanan bir sosyal hayat, ekonomik yapı ve kültürel bir değişimden de bahsetmek mümkündür. Özellikle, sosyal bir devlet misyonu edinen Osmanlı Devleti’nde Bursa gibi kültürel şehirler, ekonomik ve sosyal açıdan ciddi bir yer tutmaktadır. Bununla beraber devletin dağılma dönemine doğru gerçekleşen başta devlet teşkilat ve kurumları üzere her alanda cereyan eden bozulmalar Osmanlı Devleti’nin sosyal şehir anlayışını da etkilemiştir. Dolayısıyla bu kültür merkezi şehirlerden biri olan Bursa’yı bahsettiğimiz eksende değerlendirmek daha tutarlı bir bakış açısı olacaktır.

Bursa’nın Kuruluşu ve Tarihçesinin Kısa Bir Özeti

Bursa’nın tarihi, MÖ 3. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bursa ve çevresinde, MÖ 4000’li yıllardan itibaren çeşitli yerleşim izleri bulunmakla birlikte, kesin tarihler MÖ 700’lere kadar dayanmaktadır. Homeros, bu bölgeyi “Mysia” olarak adlandırmaktadır. Bugün Bursa civarında potansiyel olarak antik Mysia yerleşimleri olabilecek iki köy bulunmaktadır.

M.Ö. 228-185 yılları arasında Bithynia kralı olan I. Prusias, krallığı döneminde birçok şehir kurdu. Bu şehirler arasında en önemlisi, kendi adını taşıyan ve bugünkü Bursa olan Prusa’dır. Prusias, bu şehri Mysia ve Phrygia bölgelerinin kesiştiği stratejik bir konumda inşa etti. Böylelikle şehir, kısa süre içerisinde önemli bir ticaret merkezi haline gelip hızlı bir şekilde gelişmiştir.

Şehrin temellerini atan I. Prusias’a ait gümüş bir sikke.
(Görsel Kaynağı: British Museum)

Bursa İsmi Nereden Gelmektedir?

Şehre adını veren “Prusa”, Bithynia Krallığı’nın bir kralı ve şehrin kurucusu olan I. Prusias’dan gelmektedir. I. Prusias, MÖ 3. yüzyılda Bithynia Krallığı’nı yönetmiş ve şehri kurduktan sonra kendi adını vermişti. Bu noktada, Prusa isminin kökeni ve adının etimolojisi konusunda farklı varsayımlar da mevcuttur. “Prusa” ismi, eski Baltık dillerinden türemiş ve Trakya kökenli olabilirken diğer bir yandan, Prusa’nın kökeni hakkında başka bir görüş ise Yunanca kökenli olduğu yönündedir. Bu yaklaşıma göre Prusa ismi, Yunanca bir terim olan “pró-iēmi”den türemiş olabilir. Bu terimin Türkçe karşılığı ise “ihraç ediyorum, yayıyorum” anlamına gelmektedir. Bu yaklaşımların üzerinde halen çeştili tartışmalar mevcuttur ve ismin etimolojisi hakkında soru işaretleri bulunmaktadır.

Şehrin Yapısına Dair Genel Bilgiler

Bursa, Türkiye’nin kuzeybatısında, Ulu Dağ’ın kuzey eteklerinde bulunan bir şehirdir. Tarihsel açıdan zengin bir geçmişe sahip olan Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Şehrin coğrafi konumu, dağlardan gelen derelerle sulanan ve verimli meyve bahçeleriyle çevrili olmasıyla dikkat çekmektedir. Osmanlı mimarisinin belirgin örneklerinden bazılarına ev sahipliği yapmış olan Bursa, renkli evleri ve çeşmelerle süslenmiş dolambaçlı sokaklarıyla nitelendirilir. Bu mimari özellikler, Osmanlı İmparatorluğu’nun estetik ve kültürel mirasını yansıtmaktadır.

Bursa Ulu Cami

Şehrin en önemli tarihi camilerinden biri Ulu Camidir. Bu cami 1421 yılında inşa edilmiş olup 20 kubbeli geniş bir yapıdadır. Caminin yazı süslemelerinin çeşitliliği ve inceliği, dikkat çekici haldedir. Bursa Ulu Cami, Osmanlı Sultanı I. Bayezid tarafından Niğbolu Seferi’nden dönüşünde verdiği emir ile inşa ettirilmiştir. Caminin inşa tarihi, minber kapısında geçen 802 (1399) tarihi olarak kabul edilmektedir. İnşası; Osmanlı devletinin siyasi, ekonomik ve kültürel bir varlık olarak kendini kabul ettirme ve Osmanlı toplumuna bir kimlik kazandırma çabalarının bir devamı olarak değerlendirilmektedir.

Cami, 1855 yılında büyük bir depremde büyük hasar görmüştür. Deprem sonrasında Sultan Abdülmecid’in emriyle İstanbul’dan hattatlar gönderilmiştir. Bu hattatlar, camideki büyük yazıları elden geçirmiş ve yeni hüsn-ü hatlar eklemiştir. Ayrıca 1889 yılında çıkan bir yangında caminin minareleri zarar görmüştür. Hasarlara rağmen cami, sürekli olarak onarılmış ve restore edilmiştir. Bugün hala Bursa’nın en önemli dini ve kültürel merkezlerinden biri olan Bursa Ulu Cami, Osmanlı döneminin mimari ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Dikdörtgen planlı olan Bursa Ulu Cami, yaklaşık 5.000 metrekarelik bir alana sahiptir. 20 kubbe ile örtülmüştür. Cami, sekizgen kasnaklara oturan kubbelerle mihrap duvarına dik olarak yerleştirilmiştir. Kubbe kasnakları, mihrap ekseni boyunca en yüksek olanından başlayarak yanlara doğru gidildikçe her sırada daha alçak bir düzende dizilmiştir. Kuzey cephenin her iki ucunda, tuğla malzemeyle inşa edilmiş olan iki kalın minaresi bulunmaktadır.

Bursa Ulu Cami’ye dair bir fotoğraf.
(Görsel Kaynağı: Vikipedia)

Yeşil Cami

Bursa’da bulunan Yeşil Cami, tamamen Türk tarzının başlangıç zamanlarını temsil eder. 1421 yılında inşa edilen bu cami, ilahiyat okulu, kütüphane ve abdest çeşmesi gibi ek yapılar içermektedir. Ayrıca, Yeşil Cami’nin yakınında Sultan I. Mehmed’in türbesi olan Yeşil Türbe bulunmaktadır. Muradiye Camii, 15. yüzyılda inşa edilmiş olup padişah ve ailelerinin türbeleriyle çevrilidir. Ayrıca, şehre bakan bir terasta Osmanlı hanedanının kurucusu olan I. Osman ve oğlu Orhan’ın mezarları bulunmaktadır.

Yeşil Cami, içinde yer aldığı Yeşil semtine adını veren Yeşil Külliye yapılarındandır. Adını, bir zamanlar minarelerinde bulunan yeşil renk ağırlıklı süslemelerinden almıştır. Cami, halen ibadete açık olup kapasitesiyse 2000 kişiliktir. Kuzey cephe ortasındaki taç kapısında bulunan Arapça kitabeye göre, mimarı Hacı İvaz b. Ahî Bayezıt tarafından Aralık 1419’da bitirilmiştir. İç mekanda, hünkar mahfili üzerinde yer alan yazıttan anlaşıldığı kadarıyla yapının nakkaşı, devrinin en ünlü nakkaşı olan “Nakkaş Ali”‘dir. Süslemelerinin tamamlandığı tarih ise 1424’tür. Osmanlı sultanlarından Çelebi Mehmet’in emriyle yapılan cami; Sultan’ın ölümü üzerine II. Murad devrinde tamamlanmıştır.

Bursa’nın arkeoloji müzesine ev sahipliği yapan 15. yüzyıldan kalma bir ilahiyat okulu da bulunmaktadır. Şehrin tarihine dair önemli izler taşıyan yapılar arasında Roma dönemine ait meşhur kaplıcalarla beslenen çok sayıda hamam da bulunmaktadır. Bu hamamlar, Justinianus’un 6. yüzyıldan kalma imparatorluk hamamlarının malzemelerini barındıra Ortaçağ yapılarını içermektedir. Bursa’nın bu zengin kültürel ve tarihi mirası, şehrin önemini ve ilgi çekiciliğini artırarak tarihsel olarak önemli bir şehir olmasını sağlamıştır.

Bursa Yeşil Cami’nin bir fotoğrafı.
(Görsel Kaynağı: Kültür Portalı)

Türklerin Bursa Göçü

Osmanlı İmparatorluğu’nun Bursa’ya gelişi tarih boyunca çeşitli siyasi ve kültürel etkileşimlerin sonucunda şekillenmiştir. Bursa’nın İslam medeniyetiyle tanışması, tarihi kaynaklara göre Abbasi dönemine kadar uzanmaktadır. Türklerin Bursa topraklarına gelmesi ise 1081 yılına denk gelir. Ancak, ilk Türk egemenliği Bizans İmparatorluğu döneminde gerçekleşmiş olup 1097 yılında gerçekleşen bir seferle Türkler ilk kez Bursa’yı ele geçirmişlerdir. Bununla birlikte, Bizans yönetimi Bursa’da 1214 yılına kadar devam etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun temelleri ise 1299 yılında, Selçuklu İmparatorluğu’nun dağılma döneminde Osman Gazi tarafından atılmıştır. Osman Gazi, Yarhisar ve Bilecik’i fethederek bağımsızlığını ilan etmiş ve Osmanoğulları Beyliği’ni kurmuştur. 1301 yılında ise Bursa’nın Yenişehir Ovası ve çevresi fethedilerek başkent yapılmıştır. Bu olaylar, Bursa’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olması özelliğini kazanmasını sağlamıştır. Ayrıca, Bursa’nın Osmanlı Devleti’nde kentleşmenin ilk örneklerinden biri olmaktadır. Bu durum daha sonraki Türk-Osmanlı şehirlerinin gelişimine de öncülük etmiştir. Bu durum, Bursa’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyo-ekonomik ve kültürel yapısındaki önemli bir dönüşümü temsil ettiğini göstermektedir.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde Bir Şehir: Bursa

Bursa’nın şehir planlamasını genel olarak vakıf sistemi ve külliyeler oluşturmaktadır. Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan Söğüt’ten sonra önemli bir konumda yer almıştır. İlerleyen dönemlerde diğer Osmanlı şehirlerinin gelişiminde kilit bir rol oynamıştır. Bu şehir; Osmanlı sultanlarının öncülüğünde gelişen, yeni bir şehirleşme modelinin ilk örneklerinden birini sunmuştur. Osman Gazi tarafından modern yapısına kavuşan Bursa, yenilikçi bir yönetim anlayışı ile idare edilmiştir. Bu sebeple, o zamana kadar görülmemiş bir şehir planlaması örneği sergilenmiştir. Şehrin ekonomik hayatını düzenleyen Ahilik Teşkilatı’nın yanı sıra, bireylerin veya kurumların dini ve sosyal hizmetlere yaptıkları bağışlarla oluşturulan vakıf sistemi, şehrin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.

Vakıf sisteminin merkezinde; cami temelli olarak inşa edilen ve hamam, medrese, mektep, kütüphane, aşevi, darüşşifa, kervansaray, çarşı, din okulları gibi kurumları içeren yapılar topluluğu olan külliyeler yer almaktadır. Bu yapılar, toplumun ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunmaktadır. Ayrıca mimari açıdan da Osmanlı’nın özgün mimari tarzını yansıtmaktadır. Külliyelerin şehrin büyümesinde oynadığı rol, canlı ve hızlı bir üretim merkezi oluşturarak oldukça etkili olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, bu sistem sayesinde dünya çapında en hızlı büyüyen imparatorluklardan biri haline gelmiştir. Günümüzde, Bursa’nın tarihi yerleri arasında en çok öne çıkan yapılar, camilerin yanı sıra külliyelerdir.

Sonuç

Bursa; tarihi, kültürel dokusu ve Osmanlı Devleti’ndeki rolü gibi birçok açıdan değerlendirildiğinde önemli bir şehir portresi olarak karşımıza çıkmaktadır. Şehrin kökleri, binlerce yıl öncesine dayanır ve zaman içinde farklı medeniyetlerin etkisi altında kalarak bugünkü yapısına, geçmiş özellikleri ve tarihi dokusunun da bir kısmını muhafaza ederek ulaşmıştır. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olmasıyla Bursa, Osmanlı şehirleri açsından kritik bir konuma sahiptir. Bursa gelişen sanayisi, turizmi ve kültürel etkinlikleriyle modern Türkiye’nin de dinamik ve canlı bir parçasıdır.

Kaynakça

1- Çetinaslan, M. (2015, March 9). BURSA ULU CAMİİ HÜNKÂR MAHFİLİ. [https://www.academia.edu/11335257/BURSA_ULU_CAM%C4%B0%C4%B0_H%C3%9CNK%C3%82R_MAHF%C4%B0L%C4%B0]

2- Bursa Ulucami. Editör. Bilal KEMİKLİ – PDF Ücretsiz indirin. (n.d.). [https://docplayer.biz.tr/5648807-Bursa-ulucami-editor-bilal-kemikli.html]

3- Bursa – Vikipedi. (2004, November 20). [https://tr.wikipedia.org/wiki/Bursa]

4- Polybius • Histories — Book 4. (n.d.). [https://penelope.uchicago.edu/Thayer/E/Roman/Texts/Polybius/4*.html#50]

5- İnalcık, Halil (2009), Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye, Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-I, Klasik Dönem (1302-1606): Siyasal, Kurumsal ve Ekonomik Gelişim, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

6-Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1998), Büyük Osmanlı Tarihi1 (7 bas.), Türk Tarih Kurumu

Exit mobile version