Siyahi Özgürlük Günü: Lincoln Öncülüğünde Yeşeren Siyah Ulus
Tarihler 1861’in 12 Nisan’ını göstermektedir. Konfederasyon tarafında bulunan 11 eyalet, Birlik’ten (İng.: Union) belirli sebepler sonucu ayrılmak ister. Bunun sonucunda silahlı direniş başlatırlar. Bu isyan, zamanla bir ‘’iç savaş’’ konumuna gelir ve eyaletleri iki ayrı görüşe sürükler. Abraham Lincoln (Linkıln) resmen Amerikan Birliği’nin başkanı seçilir. Başkan Lincoln’ın 6 Kasım 1860’ta başkan seçilmesiyle, Jefferson Davis taraftarı olan; siyahi köleliğini ve beyaz üstünlüğünü (İng.: white civilization) savunan 11 eyalet -bir iç savaş çıkartsa da- sonunda adalet ve özgürlük kazanmıştır. 1865’in 26 Mayıs’ına gelindiğinde ise barış konusu gündeme gelmiştir. Konfederasyon yapılanmaları dağıtılmış, kölelik sistemi [İng.: slaverisition (Yazar Dario Nomilton, aslen enslavement olan söz konusu kavramın İngilizce karşılığı olarak bu ifadeyi önermiştir.)] kaldırılmıştır.
Savaşın sebepleri arasında siyasi emeller bulunsa da aslen sosyal ve ticari çıkarlar bulunmaktadır. Adam Smith’in yazdığı ‘’Ulusların Zenginliği’’ eserinden ilham alan Birlikçiler; hür bir ortamda adil şekilde ticaret yapmak istemektedir. Konfederasyon kuvvetlerine göreyse emek ihtiyacı ‘’kölelik’’ ile giderilmelidir. İşçiler ve angarya birimleri siyahlardan seçilmelidir. Patronlar ve yöneticiler ise beyazlardan oluşmalıdır.
Yaşanan savaş sonucunda Konfedere mantığı çökmüştür, kölelik ve beyaz üstünlüğü ise rafa kalkmıştır. 15 Nisan 1865 akşamında, Petterson House Sahnesi’nde sahnelenen bir bale esnasında Başkan Lincoln yaralanır. Bu suikastın kaynağı, Konfederasyon sempatizanı John Wilkes Booth’un yakın mesafeden ateşlediği tabanca mermisidir. Lincoln, suikastın ertesi sabahı hayatını kaybeder. Konfedere mantığının çökmeye başladığına dair en belirgin örneklerden birisi Bayan Rosa Parks’ın başından geçenlerdir. 1955 yılında Montgomery otobüslerinde Bayan Rosa Parks, otobüste beyazlar için ayrılan koltuklara, siyahiler için ayrılan koltukların dolu olması sebebiyle oturur. Şoför tarafından uyarılır, yerinden kalkmaz. Sonuç olarak tutuklanır.
200 yıla yakın zaman geçmesine rağmen ABD’de halen siyah-beyaz çatışmaları yaşanmaktadır. Dolayısıyla şimdi sizleri de bu yolculuğa çıkarmak istiyoruz. Rosa Parks’ın koltuğunda yer almaya hazır olunuz!
İnsan hakları ve sosyolojisi üzerine daha fazla yazımızı okumak için Tarih ve Sosyoloji kategorilerimizi ziyaret etmeyi unutmayınız.
Yeni Dünya’da Sosyal Çalkalanma: Siyahi – Beyaz İlişkileri Sınanıyor!
1776 yılında Büyük Britanya sömürgesi olmaktan çıkan 13 Koloni, yeni bir ticaret yolu kurmuştur. General George Washington ve onun kuvvetlerinin art arda gelen zafer haberleri Kral III. George’u korkutmuştur. Bu korku, 13 Koloni’ye özgürlük hakkı vermesini zorunlu kılmıştır. 1776 yılının son çeyreğine gelindiğinde 2.365.000’den daha fazla nüfusa sahip olan 13 Koloni, artık resmen bir Cumhuriyet olmuştur.
- Avrupalı devletler ile ticarete başlayan 13 Koloni; Avrupa’ya gerçekleştirdiği pamuk, domates, patates ve hindi ithalatıyla ekonomisine büyük katkılar yapmıştır. Transatlantik gemilerinin son hızla 13 Koloni’nin limanlarına gidip gelmesi, yeni devletin tanınmasına büyük katkı sağlamıştır.
- Büyük oranda çiftçilere bırakılan topraklarsa özel sektörü artırmış ve emeğe olan talebi de beraberinde arttırmıştır. Bunun için işçi fiyatlarını artırmak yerine köle ticareti boy göstermiştir. Afrika başta olmak üzere pek çok kıtadan siyahi köleler getirilmiştir. Pamuk tarlaları, küçükbaş hayvancılık, buğday üretimi; maden çalışmaları, elmas ve altın arama gibi tarımsal/hayvansal/madeni gelir kaynakları, Avrupa ile yapılan ticari birlikler ile katlanarak artmıştır.
Avrupalı İş İnsanlarının Amerika Macerası
- Amerikan pazarını seven pek çok iş insanı; aynı şekilde gemiler ile Yeni Kıta’ya gelerek burada fabrikalar, atölyeler ve dükkanlar açmıştır. Daha farklı ürünleri de pazarlara sokmaya başlamışlardır.
- Silah ticareti de bu dönemde katlanarak artmıştır. 1775 yılında icat edilen Revolver ve Colt tabancaları ile halk da silahlanmaya başlamış ve bireysel silahlanma kabul edilmiştir. Pek çok eyalet kilise, her erkek birey de at sahibi olmaya başlamıştır. Böylelikle Washington D.C. gibi Masonlar tarafından inşa edilen şehirler gelişim göstermiştir.
- Farklı bankaların açılmasıyla Amerikalılar; kredi, borsa ve altın sermayelerinin önemini anlamıştır. Pek çok tefeci ve büyük (soylu) ailelenin sağladığı ‘’faizli borç sistemi’’, ihtiyaçlar halinde insanlara sıcak para kaynağı olmuştur.
- Kuzey’den (Kanada’dan) gelen pek çok balıkçı gemisi, Amerikan Birliği limanlarında demirleyip burada ticarete devam etmiştir. Aynı zamanda söz konusu gemiler burada köle alım satımlarını da sürdürmüştür.
- Kasabalar ve yerleşkeler arasında dini bağlar artmış, kiliseler her yere egemen olmaya başlamıştır. Şerifler (komiserler) ve kanun tanımaz kovboylar, sık sık Kızılderililerin sığır/bizon konvoylarını vurarak soygun yapmaktadır.
Bu dönemde hem siyahilerle beyazlar hem de kovboylarla Kızılderililer arasında sıklıkla yaşanan çatışmalar, silaha ve askere olan ihtiyacı da artırmıştır. Beyazlar ve siyahların arası giderek açılmaktadır.
Silahlanma ve İç Savaşa Giden Yol
XIX. asrın ikinci çeyreğine (1825-1850) gelindiğinde Amerikan Birliği, büyük oranda gelişme kaydetmiştir. Afrika’dan sömürge ticareti yapmak amaçlı kurulan, vasal bir devlet olan Liberya; 350.000 kişiyi geçkin bir nüfus, sanayide ve demiryollarında pek çok Avrupa ülkesini geride bırakan bir gelişme endeksi, ticaret ve teknoloji hareketleri sonucunda katlanarak değer kazanan Amerikan doları ve daha nicesi…
Rakamlar o kadar şaşırtıcı olmaya başlamıştır ki, bazı eyaletlerde bulunan pamuk tarlaları ve limanlarda çalışan tüm köleler siyahilerden oluşmaktadır. Adeta ‘’efendi’’ olan beyaz tüccarlar; siyahi köleleri bir süre az para ile işe ikna ediyor, ardından hiçbir ücret ödemeden o köleleri ölesiye çalıştırıyordu.
Avrupa’ya giden gemilerin tayfaları, Afrika’dan getirilen siyahilerden oluştuğu için, çoğu gemi şirketi büyük kazançlar sağlamıştır. Silah ticareti giderek hızını artırmıştır. Fransa’dan, Britanya’dan pek çok tüfek, at ve barut ithal edilmiştir. Siyahilerin duyduğu nefret gitgide artmaktadır.
Tuzaklarıyla, Çarpışmalarıyla İç Savaş
1860’ın 6 Kasım’ında 19. Dört Yıllık Başkanlık Seçimleri için sandıklar açılmış, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Abraham Lincoln; ABD’nin 16. Başkanı seçilmiştir. Aldığı %40 oranındaki oy toplumun ikiye bölündüğünün kanıtı olmuştur. Gal kökenli bir aileden gelen Jefferson Davis, daha gelenekçi ve beyaz üstünlüğünü savunan bir diplomattır. Abraham Lincoln ve zümresi gibi eşitlikçi ve Cumhuriyetçi bir kesimin seçimi kazanması, Jefferson Davis taraftarları için büyük yenilgi anlamına gelmektedir. Yapılan kongreler sonucunda Amerikan Konfedere Devletleri kurulmuştur. Tarihler 12 Nisan 1861’i gösterdiğindeyse resmen İç Savaş başlamıştır.
Savaşın il haftalarında Jefferson Davis ne kadar Barış Heyetleri gönderse de Abraham Lincoln, savaştan önce beyaz üstünlüğünü savunanların planlarını anlamış ve heyetle görüşmemiştir. Toplanan büyük gönüllü asker ve denizciler bazı eyaletleri birlikten çıkmaya itse de savaş giderek hızlanmaktadır.
Çoğu saldırı deniz üzerinden ilerlemektedir. Diğer taraftan kara orduları da saldırmaktan geri durmamaktadır. Birlikçilerin temel hamleleri; Konfederasyon nüfusunun temel gelir kaynağı olan deniz ve balık ticaretini sarsarak onları zor duruma sokmak, teslim olmaya itmektir. Temel olarak ticaret için hareket eden gemilerin bulunduğu su sahalarını mayınlar ile çevrelemek, bu savaşta icat edilen denizaltılar ve torpidolarla (O dönemde torpidolara da “mayın” denmektedir.) savaş ve yolcu gemilerini batırmak olmuştur. Her geçen gün ölüm sayıları artmaktadır. Konfederasyon Kuvvetleri tarafından pek çok saldırı gelse dahi Birlikçiler cephelerini korumayı başarmıştır. Karşı saldırıya geçen Birlik Kuvvetleri; büyük Konfederasyon yapılarını dağıtmıştır. Bu sayede birkaç eyaleti de Konfederasyondan ayrılmaya itmiştir.
“İnsanlık” Yolunda Atılan Adımlar: Siyahi Haklarının Yükselişi
Bu harp atmosferi içerisinde Bay Lincoln, kendi planlarını uygulamıştır. 22 Eylül 1862’den itibaren taslak haline getirilmeye başlayan Köleliğin Kaldırılışı Bildirgesi, nihayetinde 1865’in 1 Ocak’ında bazı Demokrat Partililerin tepkileri beraberinde yürürlüğe girmiştir.
Harbin tanınan en büyük olayı, Güney Carolina’da bulunan Sumter Kalesi’nin gemiler tarafından topa tutulmasıdır. Bu olay, Konfederasyon’a karşı olan nefreti körüklemiştir.
1863’ün 1 Temmuz’unda savaşın seyrini değiştiren ‘’Gettsybury Muharebesi’’ yaşanmıştır. 165.000’e yakın asker burada çarpışmıştır. 3 gün süren muharebenin ardından Konfederasyon Orduları büyük bir mağlubiyet almıştır.
1865’in 9 Nisan’ında ise Virginia’da Konfedere Kuvvetleri’nin ünlü komutanı General Robert Edward Lee’nin birlikleri, dört koldan Birlik Orduları tarafından kuşatılmış ve teslim olmaya zorlanmıştır. 1865’ın Mayıs’ında ise bütün Konfedere Birlikleri, çeşitli baskılar sonucunda silah bırakmış ve İç Savaş resmen Kuzey’in muvaffakiyeti ile sonuçlanmıştır.
Peki, Siyahi Özgürlük Günü (İng.: Juneteenth) Nereden Geliyor?
Resmi adıyla “Juneteenth Ulusal Bağımsızlık Günü” olarak bilinen Siyahi Özgürlük Günü (Makale editörü Ahmet Ege Çarıkçıoğlu, söz konusu günün kapsayıcılığını vurgulamak için bu ifadeyi ortaya koymuştur.), Amerika Birleşik Devletleri’nde federal bir bayramdır. Ülkede köleliğin sona ermesini anmak için her yıl 19 Haziran’da kutlanmaktadır. “Juneteenth” ismi, “June” (Haziran) ve “nineteenth” (on dokuzuncu) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. 19 Haziran 1865’te Tümgeneral Gordon Granger, Teksas halkına köleleştirilmiş tüm bireylerin artık özgür olduğunu bildiren 3 Numaralı Genel Emri yayımlamıştır. Siyahi Özgürlük Günü, tarihi kaynağını bu genel emirden almaktadır.
Bu gün, Amerika Birleşik Devletleri’nde köleliğin sona ermesinin anıldığı, bilinen en eski kutlamadır. Söz konusu tarih -köleleştirilmiş kişilerin Özgürlük Bildirgesi kapsamında özgür olduklarını öğrenmelerini ifade etse de- sadece eski Konfederasyon eyaletleri için geçerliydi. Birlik’ten ayrılmayan eyaletlerdeki yasal olarak köleleştirilmiş bireyler, 6 Aralık 1865’te Birleşik Devletler Anayasası’nın 13. Değişikliği’nin onaylanmasına kadar özgürlüklerini kazanamadı.
Mevzubahis günün ilk kutlamaları 1866’da gerçekleşmiştir. Bu kutlamalar, başlangıçta Teksas’taki kilise toplantıları etrafında yoğunlaşmıştır. Daha sonra özgürlüklerini henüz kazanmış Afro-Amerikanlar ve onların torunları arasında Güney’e yayılmıştır. Bu kutlamalar, 1920’lerde ve 1930’larda daha ticari bir hal almıştır ve genellikle yemek festivalleri eşliğinde düzenlenmiştir.
Büyük Göç, 1910-1970 yılları arasında altı milyon Afro-Amerikanın Güney ABD’nin kırsal kesimlerinden Kuzeydoğu, Orta Batı ve Batı’daki şehirlere göç ettiği dönemdir. Bu göçe katılanlar Juneteenth kutlamalarını ülkenin diğer bölgelerine de taşımıştır. 1960’lardaki Sivil Haklar Hareketi’nin gölgesinde kalsa da Juneteenth, 1970’lerde Afro-Amerikan özgürlüğünün ve sanatının odağında yeniden popülerlik kazanmıştır.
2021 yılında ABD Başkanı Joe Biden’ın Juneteenth Ulusal Bağımsızlık Günü Yasası’nı imzalamasıyla Juneteenth, federal bir bayram olarak kabul edilmiştir. Ayrıca 1852’de kölelikten kaçarak Meksika’nın Coahuila bölgesine yerleşen Siyah Seminolelerin torunları olan Mascogolar da Juneteenth’i kutlamaktadır.
“İnsanlık” Yolunda Geri Atılan Adımlar: Siyahi Haklarının Düşüşü
Savaşın son haftalarında suikast sonucu Başkan Lincoln’ın öldürülmesiyle yerine Andrew Johnson seçilmiştir. Resmi olarak savaşın ardından başlayan ‘’Yeniden Yapılanma Dönemi’’, Amerikan Meclisi’nde Radikaller ve Cumhuriyetçilerin uzun süren tartışmaları sonucunda uygulanmaya başlamıştır. Bu uygulamadaki temel amaç; tüm Amerikan vatandaşlarının özgürleşmesidir. Bu amacın yanında renk ayrımı yapılmadan herkesi adalet önünde eşit sayma ideali söz konusudur. Söz konusu dönemde pek çok gazetenin eleştirileri ve siyahi toplulukları aşağılayan propagandaları görülmüştür. Tüm bunlar üzerine, Johnson’ın kesin istekleri ve destek oyları sonucunda bu dönem 1867’ye kadar sürmüştür. 1867’ye gelindiğindeyse bir kongre toplanmıştır. Cumhuriyetçiler; Johnson’ın onayladığı kongre üyelerine itimat etmemiştir. Üstüne üstlük başkanın veto gücünü ihlal ederek ‘’Radikal Yeniden Yapılanma’’ Dönemi’ni başlatmışlardır.
Bu dönemdeyse Konfedere Eyaletleri, Amerikan Ordusu tarafından ele geçirilmiştir. Hükümete pek çok görev hakkı tanınması ile siyahi karşıtı örgütler kurulmaya başlanmış ve ağır çatışmalar yaşanmıştır. En ünlüsü “Ku Klux Klan” gibi olan örgütler, beyaz üstünlüğünü savunmuşlardır.
1869’da sandık başına giden Amerikan halkı, Ulysses Grant’ı başkan seçmiştir. Grant bu ayrımcılıklarla uzun süre mücadele etmiştir. Lakin Güney’de Demokratlara olan destek katlanarak artmıştır. Sonuç olarak Cumhuriyetçi yönetim düşmüş ve Jim Crow Yasaları uygulamaya geçmiştir. Bu ayrıştırıcı yasalar, tam yüz yıl boyunca (1870-1970) siyahilere karşı olan ayrımcılığı tanımıştır.
Siyah İnciler: Yakın Tarihteki Tanınmış Kişilikler
Tablo ABD için karanlık olsa da ayrımcılığın yaşandığı diğer ülkeler, özellikle Commonwealth [Tr.: (İngiliz Milletler Topluluğu)] üyeleri yumuşama dönemine girmiştir. Örneğin:
- 1952’den itibaren tahta çıkan Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth, pek çok ayrımcı yasayı tasfiye ederek siyahi vatandaşlara haklar tanınmasını sağlamıştır.
- Güney Afrika’da 1948-1994 yılları arasında uygulanan Apartheid (Tr.: Ayrılık, Irk Ayrımı) rejimi, ırk temelinde ayrımcılığı sistematik hale getirmiştir. Siyah, beyaz ve renkli insanlar arasında ayrı okullar, otobüsler, parklar ve diğer hizmetler vardı. Nelson Mandela’nın liderliğindeki mücadele sonucunda Apartheid sona ermiştir. 1994’te demokratik seçimlerle yeni bir dönem başlamıştır.
- 1901-1973 yılları arasında Avustralya, Beyaz Avustralya Politikası adı verilen bir göç politikası uygulamıştır. Bu politika, sadece belirli etnik gruplardan gelen göçmenlere izin veriyordu. 1970’lerde bu politika yumuşatılmıştır ve daha çeşitli göçmen gruplarına kapılar açılmıştır.
ABD’deki bu ayrımcılığın önüne geçmek için çeşitli kişilikler çalışmıştır. 1955’te tanınmış bir papaz ve aktivist olan Martin Luther King, beyaz olmayan insanlar için sivil haklarını duyurmuştur. Ayrıca bu hakların savunmuştur. Bay Lincoln’ın acı sonu gibi Martin Luther King de 1968’de bir suikasta kurban gitmiştir.
ABD’de 2008’in 4 Kasım’ında yapılan seçimleri Demokrat Parti’nin adayı Barack Obama kazanmıştır. Böylece ABD’nin ilk siyahi başkanı olmuştur.
Yazılabilecek daha pek çok siyahi kişilik ve onların hakları, günümüz dünyasının sivil haklarını şekillendirmiştir. 19 Haziran’ı önemli kılan şeyse bu insanlık haklarının, köleliğin kaldırılmasıyla uygulanmaya başlamasıdır. İşin özü, ABD’de ortaya çıkan bu bayram, evrensel bir nitelik taşımaktadır. Bu günün önemini bir Protestan pastör (vaiz) şu sözlerle özetlemiştir:
If you in a bad time, you shall feel strong, Because your brothers died for your Freedom.
Tr.: Eğer kötü bir zamandaysan, kendini güçlü hissedeceksin, çünkü biraderlerin senin özgürlüğün için öldüler.
Kaynakça
- Myatt, F. (1979). The Illustrated Encyclopedia of 19th Century Firearms: An Illustrated History of the Development of the World’s Military Firearms During the 19th Century. Salamander Books.
- Smith, A. (1776). The Wealth of Nations. Createspace Independent Publishing Platform.
- Johnson, M. P. (2015). Writing the Gettysburg Address. University Press of Kansas.
- Martin Luther King | I Have a Dream Speech. (n.d.). American Rhetoric. [https://www.americanrhetoric.com/speeches/mlkihaveadream.htm]
- All Nobel Peace prizes. (n.d.). NobelPrize.org. [https://www.nobelprize.org/prizes/lists/all-nobel-peace-prizes/all/]